Tek bir “pusu”da 13 Türk askeri imha edildi ...
Türk’lerin ilericilik, devrimcilik uğruna yaptıkları hamleler “1970”lerde idam cezaları ile bastırıldı ... Daha sonra yaşanan, Türk gençlerinin sağ-sol diye bölünüp biribirlerine kırdırılmaları sürecinin ardından yine idam sehpâları kurularak -1984’e kadar- bütün Türk dinamikleri imha edildi ... Ama ne hikmetse, Kürt ayaklanmasının başladığı tarih olan 1984’ten itibâren idam cezalarının uygulanmasına son verildi ... Ve ayaklanmanın –kurucu- elebaşısı Abdullah Öcalan teslim alındıktan sonra idam cezası, kanunlardan da çıkarıldı ...
Türklerin 1826’dan itibâren adım adım sinsi bir “Kürt-İslâm Zihniyeti” tarafından iğfal ve asimile edildiğinin (ettirildiğinin) bundan daha açık delili olabilir mi ?.. Yoksa, bir ayaklanmayı bastırmanın en müessir yolunun –ibreti âlem olmak üzere yardımcılara uygulanacak- idam cezâsı olduğunu bilmemek, anlayamamak gibi –çocukca- bir mâzeret kabul edilebilir mi ?!..