"Bilim Felsefesi" ve Bilim
Bugün CNN Türk televizyonuyla yaptığı mülâkatta ünlü gazeteci Taha Akyol, özetle -mealen-, "bilim felsefesi, çok önemlidir; onu bilmeden, bilimsel fikirler serdedilemez" anlamında sözler sarfetmiştir...
Böyle bir anlayış, "beyin yıkama" amacına yönelmiş, gerici bir zihniyeti aksettirmektedir. Çünki, "bilim felsefesi" diye bir konu veya branş, kısa bir süre, "pozitivizm" denilen sekter (veya mitolojik) bilim anlayışına karşı, onu îzah etmek üzere tasarlanmış bir edebî (sözsel) düşünce disiplinidir ... Halbuki ölçü ve ölçümlere, evrensel sâbitelere ve de aksiyomlara bağlı olan bugünkü bilim disiplinini îzah edebilecek hiçbir sözsel disiplin düşünülemez. Çünki "bilim" -bugünkü tanımıyla- sâdece "bilme"yi değil, aynı zamanda "yapabilme" fiilini de kapsamaktadır. Onun için hiçbir "îzah" disiplininin kapsamına sokulamaz... Taha Akyol "bilim"i, felsefenin kapsamına sokmakla aslında -sinsi bir şekilde- dînin de "îzah" çerçevesi içine hapsetmeye çalışmakta ve böylece bilimi, dînin bir aracı mesâbesine düşürmeye çabalamaktadır. Halbuki, bir nevi "yaratıcılık" etkinliği olan bilim, "Tanrı kelâmı" diye de lânse edilse, hiçbir "sözsel îzah" disiplininin içine sığdırılamaz...